Biraz temiz hava ve yürüyüş iyi geldi. Daha bir dikkatli baktım yürüdüğüm yollara. 30 senedir aynı şeyi yapan insanlar vardı. Ve tabii birilerinin yerini doldurmuş olanlar. Bazı dükkanların yeri değişmiş, kapanmış, şekil değiştirmiş ama bazıları ciddi ciddi yaşımdan büyük tüm yaşanmışlıklarıyla karşımdaydı. Bakkala girdim sigara istedim yokmuş. Başka bir yer gösterdiler. ''Şu abinin dükkanı var ya ona git.'' Peki dedim. Karşıdan baktım çok yabancı bir yer derken camların buğusundan tabelanın değişikliğinden tanıyamadığımı farkettim, gitmeye çok alışık olduğum bir yer değildi zira küçükken dinlemeyi çok sevdiğim, babamın gençliğinden kalma kasetlerin arasında bulmuştum o dükkan sahibinin hikayesini. Babam kendi sesiyle kaydetmişti. O dükkandaki biri katildi ya da ona çok yakın biri ama kimdi? Bir cinayetten ve durumun nasıl örtbas edildiğinden bahsediyordu babam. Ama sorsam da hiç anlatmadı bana, belki şimdi anlatır.
Tabii sabah sabah ya katil bu adamsa? Ama çok ton ton, beyaz saçlı bir amca, ama düşün sen o dükkanın önünden her geçtiğinde sana ters ters bakardı sen de her seferinde evet kesşn bu adam derdin onun bakışlarını gördükçe , of kafam çok karıştı, sigaraları alıp çıktım . Yoluma devam ederken başka şeyler takıldı gözüme. Dün gece nöbetçi eczanedeki abi gözleri açılmamış sigara içmeye çalışıyor eczanenin önünde, selamlaştık. Koşturan insanlar sanki bir tek büyük şehirlerde var gibi oluşmuş algım bir kez daha kırıldı ve hatırladım özellikle öğrenci ve öğretmenleri görünce; annemle okul yolunda, geç kalmamak için nasıl koşturduğumuzu. Hani ''hadi kızım yat kızım'' derken onlar bana ben Parlement Sinema Klübü filmlerini izlerdim. Eh bütün hafta beklemişiz daha müziği duyulur duyulmaz ablamla gözlerimizin içi parlar, birbirimize bakar koşardık televizyonun olduğu odaya. Azar işiteceğimizi bile bile izlerdik. Malum ertesi gün okulda ben esnerken annem benim öğretmenim olarak karşımda, aynı şekilde ablam esnerken de babam onun öğretmeni olarak karşısında. Sınıf içinde zaman zaman işitilen ve merak konusu olan iğneli laflar dışında bir sonraki pazar gecesine kadar durum unutulurdu.
Malumunuz dünden bahsederken düşünceler oradan oraya atlar ve hangisini yazacağını şaşırır insan. Ben cümlelerimi bulandırmadan, okuyanları yormadan diyorum ki küçük şehrimin hikayeleri hiç bitmeyecek. Dünden bugüne varolmuş, kaybolmuş ve hala varolan herkese Günaydın