17 Ocak 2016 Pazar

celladların izinde kaybolmayalım

Mektup

Bir anda  çılgınca kitap okuma isteğimi, gözlerim oyulurcasına ve başım çatlarcasına ağrıdığı için bastırmam gerektiğini farkettim...

kafamı kaldırdığımda sonsuzluk işte tam da karşımdaydı yemyeşil dağlar dalgalar...
Evin içinde çığrışan kuşların sesi ve dışarıda sürüsünü güden çobanın arabesk ıslığı.
İçerideki odalardan birinde mayışmış uyuklayan kıymetlilerim, diğer odada evcilik oynayan iki kız çocuğu ve tabii ki sıcaktan yumuş yumuş olmuş, biraz da hasta olan kedim..
Etrafımdaki durgunluk haline rağmen kafamdaki makinanın işlemesinden rahatsız oldum sanırım ve bu işleyişi en azından yavaşlatabilmek için var oldu bu yazı...

Bir yandan aklımda özlediğim ama hala yanımdalar mı bilemediğim dostlarım.
Bunu düşününce paramparça oluyorum.. Etimi kesseler bu kadar acımazdı. sanki - mış olmuşuz biz güzel esmer arkadaşım.

Sen kaybolurken seçtiğin zaman ve mekanlarda ben  de eklenmek istemedim kıvranmalarının arasına. Oysa
-mış gibi olamazdık biz..
Şarkıda dediği gibi sen beni ararken ben kaybolurken