Öyle bir an gelir ki anlarsın
kıymetini. Biri uykusundan adını haykırarak uyanır, koşar
yanına.. Buz gibi taşta uyur gibi başında gözü yaşlı annen.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.Uyanırsın gördüğün ilk şey
bulutların hızla dolunayın önünden geçisi. Sanki uyuyakalmışsın
açıkhavada ve gecenin bir yarısı uyanıp gökyüzüne bakar gibi
işte ordasın buz gibi taş.. İşte çekildi bulutlar görüntü
gayet güzel ama bu sancılar ne hareket etmeni kısıtlayan hani
güzeldi görüntü o an düşle gerçek arası kalmış meğer.
Şimdiyse herşey gerçek korktun, endişelendin herkes gibi.Ve en
çok canını yakan vücudundaki sancılar değil deherkes ağlamakta
ardından el sallarken.. Ardından dualardır sığınılan. Nefesin
kesilir ahh dersin verirsin dışarı rahatladın mı yok defalarca
yapsan bunu nafile...Değiştiremezsin istesen de bir şeyi...Uykuya
bile sığınamazsın kapıyı çarpıpı gitmiştir çoktan. Şimdi
kitaplardır limanın ve duyulan huzursuz bir sevgili sesi uykusunun
arasında seslenen ''Aşkım iyi misin''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder