10 Ekim 2012 Çarşamba

Süpür Gitsin




Karşın pencereden yüzüme yansıyan, gündüzün bittiğini haber veren ışık gölgemi gösterdi bana. Saçlarım uçuşuyormuş tel tel . Esen rüzgardan hafif sallanan ağaç dalları arasından göz kırpar gibi küçücük bir top gibi güneş. Oysa bu pencereden böyle bir şey görebileceğimi hiç düşünmemiştim. Belki de bu mevsimde bu saatlerde bakmadım hiç.. Her tarafımızı betonlarla sarılmışken bu kadar...
Camdan yansıyan güneş parçalı, kırık dökük. Şarkılarım da ben de ve sen de sevgilim ..Kış kokuyo artık , bitkin miyiz yoksa zor zamanlardan mı? Şimdi daha bi iliklerine işliyo alaca karanlık, ezgiler...Sanki dokunsa biri paramparça dağılacakmışım gibi. Sonra süpür gitsin.
Aklımda dizeler ''insan yaşadığı yere benzermiş...'' ben de mi benzemeye başladım ya da çoktan benzedim mi.. Tabii ya kendisi ben oldum...İstanbul oldum ben çelişkili, kırık dökük, hasta ve nefes aldığını sandığın aldatan rıhtımlarıyla. Öyle çabuk geçer ki rıhtımlar 'mış' gibi kalakalırsın. Şimdi bacaklarından sızan kan seni yüzleştiriyo dünyanla, Bilincin canını yakan bıçak değil. Hadi merhaba de ağlamayı bırak sus artık tanış ol.. Herhangi bir makamdan başla şarkıya... Yedirmesen de kendine yalvar haykırarak ve bundan sonra aldığın her bir nefes için tanrıya dua et ..Sustu
***'' Çocuğum beni affet, Ahmet abi sen de affet boynu bükük duruyorsam içimden geldiği için değil, hiç değil...Ahmet Abi, güzelim bir mendil niye kanar ;diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar?

***Edip Cansever Mendilimde Kan Sesleri şiirine atften

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder