7 Kasım 2012 Çarşamba

Biri Beni Gözetliyor


Bir kitapta okumuştum sanırım lisede felsefe ders kitabıydı. İnsanın geçmişini silebilmesi için ya aklını kaybetmesi ya da ölmesi gerektiği yazıyordu.. Ben bir seçeneğe daha şahit oldum elektroşok... Ancak zaman geçtikçe üzerinden elektroşokun; puslu puslu yine hatırlanmaya başlıyorbazı yaşananlar. Seçme şansın yok neyi hatırlayacağını; bence güzel çünkü yaşayan etkilenmemeli bu durumdan iyi olmaya çalışrken; ancak yanındakilerin yaşadığı ve silinemeyen hafıza için ne yapılabilir gerçekten bilmiyorum..Tek cevap bence metanet.

İnsan beyni bazı durumları hatırlamayı red edermiş, yani geriye döndürecek bir uyaran olmadığı sürece. Koku, şarkı, bir söz, rüya, yaşadıklarının benzerlerini yaşamak ve aynı hislere kapılmak bunu gibi...

Benim geri beslemelerim en çok rüyalarımda ve seyrek de olsa yaşanan tekrarlarımda... Oyun diyorum bazen bunlara; basitçe bir oyun ve basit bir sonu var ölüm... Anlamları sorguluyorum. Etrafımdaki insanları, amaçları ve sonuçları. Koşmalı mı yoksa yavaş yavaş yürümeli mi?... Vee tabi ki İstanbul'u bi de şu ayraç tuşunun bana gıcığı nedir onu . Bir türlü ilk seferde başaramıyorum hep 2 çıkıyo bastığımda...

Ara Not: Ve tam da şu an yağmur sesini, kokusunu daha iyi duymak için açtığım penceremi kaparken bir şeye şahit oldum biri beni gözetliyor...

Rüya insanı aldatır demiştim ya daha önce; bu aralar çok fazla uyuduğumdan olsa gerek yemek yedim mi yemedim mi? Gibi şeyler de gün içinde beni aldatıyor. Notlar alıyorum şunu yaptım bunu yapmadım diye...

Bu arada bir de son zamanlarda yazdıklarımı pek sevmiyorum ama yine de yayınlıyorum şu takıldığım durum baca temizlemeye çok ihtiyacım var sanırım... Gerçi herkesin var da, önce kendisine itiraf edebilmeli insan. Yaradılışımızda yanlızlık yok bizim... O kalabalıklar içinde yanlızım hikayesi de kandırmaca aslında öyle bir yanlızlık da yok. Olmuş gibi hisseden varsa da kendini anlayan biri olmadığını düşünendir ki illa birleri avrdır anlayan, kendini anlatmak gerek.
İşin aslı şu ki; yanlızlık bazen iyidir, kafa karışıklığı, düşünce uçuşması, tek başına ya da sıcak bir omuzda ağlamak,olmayan şeyleri görmek, ağrılar, sancılar iyidir kendine getirir seni seversin, aşkını hatırlarsın, kapattığını sandığın pencerelerinin hepsi birer birer açılır dans edersin kahve içer üşürsün İstanbul ağlar senin gözlerin şişer ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder