16 Ocak 2012 Pazartesi

Beyaz


Her yer beyaz.. bu gece rüyamda seni uçuracağım…
O zaman saatleri ayarlayalım, sabah birlikte düşeriz .
belki o zaman çok yorulmuş olmazsın. Belki korkmazsın. Ya da düşmek çok mu karamsar bir fikir.. nasıl olsa beyaz çarşaf kıvrımları var. Hafif, tüy gibi bi iniş yapma olasılığımız vardır belki dünyaya . yine dünyaya uyanırken. Hem de beyaz çarşaf kıvrımlarına ve yüzündeki beyaz bembeyaz deliğe bi de bazen benim “beyaz bembeyaz tabiatıma” , tüm bunlar gerçekte bizi beklerken incecik bir dokunuşla alçalır ve konarız.
Ama sevgilim bu benim uyanık düşüm. Yaşamak öyle değil ki. Sen bile unutuyorsun bazen yüzündeki (gülümsemendeki) beyaz deliği. Gölgelenmesi öyle kolay ki saçının,sakalının karasında. Dünyanın neredeyse tüm karanlığı geçiyor yüzünden.görüyorum .sana baktıkça kendi karanlığımı görüyorum. Hani ayna gibi çünkü insan birbirine. Birbirimize bakıyorsak eğer, eğer bakıyorsak birbirimize , ben güzelsem sen güzel sanıyosun kendini, ve sen güzelsen ben güzel oluyorum. Ama bu insan,şu iki yüzlülük, çamurlar caddeler boyu,yalan alışıklığı, bu maskeler, bu günler ve geceler boyu durmadan akan insan bedenleri.üstleri başları ne de iyi,içlerini görüyorum işte o zaman düşmeye başlıyorum daha yükselmeden. Daha evin sokağını dönmeden.Şu köşe başlarında insanlar görüyorum,vücutları morluklar içinde sevgilim. Yüzleri,etleri karanlık. Ayna ya işte bu,Kendim sanıyorum. Kendimi görüyorum. Sonra gözgöze geliyoruz,o da beni gördükçe daha karanlık oluyor.Sonra kapkaranlık bir yere düşüyorum. Durmadan düşüyorum.
Bir şiirde diyor ki “ seninle gözgöze gelmek intiharın en güzel şekli” . birinin gözlerinin içine bakmak sevgilim biliyorum bunu çok iyi biliyorsun. Ama şüphe ediyorum bazen.yüzünde,kalbinde beni bunları senden saklamaya iten birşeyler var.sözlerinde,gözlerinde tekinsizlik… Bir tehdit düşüyor işte o zaman yüzündeki beyaza, aynı anda benim beyaz tabiatıma bir tehdit düşüyor.bana baktıkça sen de kendinden şüpheleniyosun, benden. Bu böyle devam ediyor.susuyorum..susuyorsun. Sonrası nasıl oluyor bilmiyorum, gülümsemeni buluyorum beyaz delikten aşağı atıyorum kendimi.
Her yer beyaz.. bu rüyada seni uçuracağım…
Sakın benden önce uyanma.birlikte düşelim tekrar.beyaz çarşaf kıvrımlarına,yüzündeki beyaz deliğe,benim beyaz tabiatıma.
Bu gece uyuyup uyumadığımı hiç bilemeyeceksin. Ve diğerlerini de. Gözlerimizdeki tekinsiz bakışı yayacağız aynamızdaki aksimize..bu sana en büyük kötülüğüm olacak.
Her yer beyaz
                                                                                                   Didem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder