16 Ocak 2012 Pazartesi

Urba


Urba sözcüğünü ilk kez Hiroşima’nın Çiçekleri kitabında okumuştum hani çocukla annenin resmini de yapmıştım .Yaralı yüzü olan bir çocuk annesinin kucağında ,gözümde canlandırdığım urba kadının üzerinde ,kalem tokası ,birbirlerini sarlmışlar gözyaşları var Hiroşima’ya ağlıyorlar ..Ortaokula gidiyordum kitabı okuduğumda ve farkettim ki hala hayalimdekinden farklı bir form yok zihnimde urbaya dair ,bakmalıyım dedim hemen arama motoruna yazdım Buenos Aires futbol takımıyla ilgili bişiyler çıktı onu geçtim giysiyle ilgili doğru dürüst birşey yoktu. Acaba özelliği olmayan bişiydir de sadece giysi anlamına mı geliyordu. Birilerine sormak en iyisi diye düşündüm.Madem urbayı tam olarak anlatamadım kendi içimde hayal kırıklığı yaşadım o zaman hepimizin hayatının vazgeçilmezi olan bildiğimiz giysilerden bahsedelim üşümemek için, ayıp olmasın biraz örtmek lazım mantığıyla ya da karşındakini etkilemek için belki sadece estetik kaygısından giyiniyoruz.Ancak genel görüş şudur ki beğenilmek için .Sadece beğendirmek için değil kendimizin de beğenmesi için.O ayna karşısına geçip ayyy çok güzel sözleri ağzımızda çıksın diye sevinelim kendimzi kandıralım diye işte bi şekilde giyiniyoruz hepimiz.B u sözlerin devamında aklıma gelen şudur ki ‘ne insanlar gördüm.....bence devamını yazmama gerek kalmadı.(yazarın notu:miğdem bulandı)
Kendi kendime yazarak oyalandığım bu günlerde beni bu konuda destekleyen en sevgili dostum Didem aradı az önce geliyomuş yazıyorum deyince ben vay be dedi o da.
Takma adı gibi bişiyle seslenmem ben ona canımmm derim o yüzden yazdım ismini öylece...
Her gün beni cesaretlendiriyo hayaller kuruyoruz birlikte yarı çalışan insanlar olduğumuz için boş vaktimiz de çok oluyo bu zamanları olabildiğince verimli hale getirmeye çalışıyoruz bol sohbet filmler projeler kimisi tamamen hayal kimisi tembellikten vazgeçildikten sonra yapılacak şeyler ve ben onla ayrılırken bulutlar üstünde bir insan oluyorum sonra mı ? temizlik yemek vb işlere girişince kişilik karmaşası yaşıyorum işte böyle yazarken de bi telefonuyla başarabildiği gibi o zamanlarda da zihnimi karmakarışık edebiliyo sevgili dostum ...
Giysilere dönelim en iyisi; geçen gün bir televizyon filmi izledim hani yemek yerken de izleyebileceğiniz cinsten bir Amerikan film İsmi de bir alışverişkoliğin günlüğü gibi bişiydi.nKadın çılgınca alışveriş yapıyo ,bunun için terapiye gidiyo meğer terapist de alışverişkolikmiş. Karmaşık günlük rutin içinden bi sürü olay en sonunda bizim kız yüzleşiyo herşeyle ve tüm giysileri ayakkabıları açık arttırmada satıp kredi kartı borçlarını ödüyo mutlu son...Bu film mutlu sonla bitti ancak eminim hepimizin var böyle dertleri sonlanmamış ve hiç sonlanmayacak olan ..O kadar saçma gelirdi ki vitrinlere bakmak alışveriş merkezlerinde gezinmek dergi karıştırmak internette bunun için gezinmek gerçekten esefle kınıyorum denir ya öyleydim ancak benimki de mutsuz son oldu ben de artık kapitalizm manyaklarından biri oldum alamasam da bakıyorum özeniyorum keşke dediğim bile oluyo sonra durup duruken şöle bişiyim olsa diye düşünüyorum kendimle çelişiyorum sürekli bu ben değilim kendine gel deyip duruyorum.
Analizime gelince İstanbul’da yaşıyor olmak her konuda olduğu gibi bu konuda da bakışını genişletiyo insanın ben Ankara’dayken alışveriş merkezlerine gitmezdim mesela çocukluğumun geçtiği yerde de çarşıda 5 tane falan mağaza vardı ne alınırsa ordan alınırdı görüp görebileceğin oydu . İyi şeyler alırdı babam sağolsun..Bir yandan da çevrendekilere yetişme arzusu sanırım bu hıh bi de annem internetten bişiyler bakmaya o alıştırdı benim gel bakalım birlikte bakalım hayır bişiyler alcak olsak bakalım ama almıyoruz da tam anlamıyla zaman öldürmekten başka bişiy değil ... Ben bu durumu en minimal yaşayanlardanım biliyorum ve yine biliyorum ki bu işin suyunu çıkaran çokça kadın var kısacası alım gücü biraz artsın bir kadının yapacağı ilk şey gidip üstüne başına bişiyler almak oluyo bu kadar ortak paydada buluşulabilen bir konu daha yoktur tahmin ediyorum dünyada allah bizi ve herkesi bizim gazabımızdan korusun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder