30 Ocak 2012 Pazartesi

Sabah sabah



Daha kimseler uyanmamışken düştüm sokaklara bu sabah. Gördüm ki kediler bile uyanmamış. Uyurken izledim onları. Hava alacakaranlık deniz kenarında buldum kendimi. Birileri bankta sızıp kalmış. Yanına gittim evet ölmemiş sadece sızmış... Yürüdüm yürüdüm sonra ezan okumaya başladı yedi tepesi de kalmadı artık ya,söz öyle der  yedi tepeden ezan sesleri ..
Ben birinden ürperirken hepsinin ayrı ayrı sesleri doldu kulağıma, beynime. Birden martılar havalandı acaip çığlıklarıyla, daha çok ürperdim. Sonra hafif hafif  aydınlanırken her yer  ben seyrettim uyanışı. Işıklar söndü yavaş yavaş vee aydınlık. Güneş vurdu sızanların yüzüne gayet normal uyanıp gerindiler. Simitçi geldi simit yedik birlikte sonra da o kötü çayından içtik amcanın.  Burda ancak bu kadar olur.
Bir nefes hissettim sonra ensemde, dokundu bana. Uyuyamamışsın yine dedi, sarıldı, öptü.
Sokaktaydık yalnız değildik gün uyanmıştı. Şimdi herkes telaşlı koşarken biz en sakin yürüyüşümüzü yapalım.. Gözlerin İstanbul İstanbul yüzün bugün... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder