Daha kimseler uyanmamışken düştüm sokaklara bu sabah. Gördüm
ki kediler bile uyanmamış. Uyurken izledim onları. Hava alacakaranlık deniz
kenarında buldum kendimi. Birileri bankta sızıp kalmış. Yanına gittim evet
ölmemiş sadece sızmış... Yürüdüm yürüdüm sonra ezan okumaya başladı yedi tepesi
de kalmadı artık ya,söz öyle der yedi
tepeden ezan sesleri ..
Ben birinden ürperirken hepsinin ayrı ayrı sesleri doldu
kulağıma, beynime. Birden martılar havalandı acaip çığlıklarıyla, daha çok
ürperdim. Sonra hafif hafif aydınlanırken her yer ben seyrettim uyanışı. Işıklar söndü yavaş
yavaş vee aydınlık. Güneş vurdu sızanların yüzüne gayet normal uyanıp
gerindiler. Simitçi geldi simit yedik birlikte sonra da o kötü çayından içtik
amcanın. Burda ancak bu kadar olur.
Bir nefes hissettim sonra ensemde, dokundu bana.
Uyuyamamışsın yine dedi, sarıldı, öptü.
Sokaktaydık yalnız değildik gün uyanmıştı. Şimdi herkes
telaşlı koşarken biz en sakin yürüyüşümüzü yapalım.. Gözlerin İstanbul İstanbul
yüzün bugün...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder